Puslu Yayıncılık Arnavutköy’de Edebiyat Günleri Düzenliyor

BEĞENDİM

0

Puslu Yayıncılık ve Puslu Kitabevi 15-30 Ekim tarihleri arasında Arnavutköy Avlu34’te Edebiyat Günleri düzenliyor. Gazetemizin Yayın Yönetmeni Zafer Kara Puslu Yayıncılık ve Puslu Kitabevi Genel Müdürü Murat Bulut ile 15 Ekim Cuma günü saat 14-30’da açılışı yapılacak olan Edebiyat Günleri’ni, yayıncılık hayatını, ve Arnavutköy’e dair planlarını konuştuk.

Ne zamandan beri Arnavutköy’de faaliyet gösteriyorsunuz?

Biz pandemiden üç ay önce Avlu34’de Puslu Kitabevi ve Cafe’yi kurduk. Aşağı yukarı iki senedir buradayız. Yaklaşık on dört yıldır yayıncılık yapıyoruz. Daha önce başka yerlerde de kitap evlerimiz vardı ama biz Arnavutköy’ü seçtik. Burada şuan kitabevi olarak devam ediyoruz. Türkiye’nin birçok yerinde fuarlara yayınlarımızı götürüyoruz, çoğu yerde fuar olarak katılımcıyız.

Arnavutköy’ü seçmenizdeki en önemli neden nedir?

Burası biraz tesadüf oldu. Daha önce burada stant açmak isteyen, bizim yine kitapçılık yapan bir firma o dönem yapamamıştı ve bizden rica ettiler bizde aldık projeyi Avlu34 AVM’nin müdürü Kenan Bey özellikle o çok teşvik etti. Israrlı oldu. Çok büyük bir potansiyel var Arnavutköy’de. O potansiyeli gördük. Özellikle gençler, okuyan öğrenci kesimi çok büyük ve Arnavutköy’ün her mahallesinden yoğun ilgi gelmeye başladı. Bir sosyallik kattığımıza inanıyorum. Kültürel anlamda etkinlikler, değişik bir hava kattığına inanıyorum. Bunun karşılığını da bulmaya başladık. Yapacağımız daha çok şey var.

Edebiyat günleri yapacaksınız. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?

15 ile 30 Ekim tarihleri arasında Arnavutköy Edebiyat Günleri’nin ilkini yapacağız. Avlu34 AVM ve kitabevinin katkılarıyla olacak.

Burada bizim amacımız daha çok Arnavutköy’e kültürel anlamda bir katkı sunmak. Ticarette vardır fakat burada ticaret ikinci plandadır. İlk anlamda biz bir sosyal hayata bir güzellik katmak, öğrencilere özellikle genç kesime istiyoruz. Çok istekli ve çok heyecanlılar. Bazı yazarlarımızı getireceğiz fakat hepsini pandemi döneminde getirmek zor. Bunun devamı gelecek, devamı geldiği zaman iyice oturacak. Arnavutköy bu anlamda Türkiye’de anılan bir ilçe olacak bunu zamanla hepimiz göreceğiz. Daha önce başka ilçelere de yaptığımız etkinlikler oldu. Biz artık Arnavutköy’ü kendi ilçemiz gibi görüyoruz. Arnavutköy’e iki senedir ısındım, bunu devam ettireceğim ve bu anlamda hizmet etmek istiyorum açıkçası. Böyle bir misyon edindik kendimize. Çünkü burada her yaştan okuyucuların böyle bir şeye nasıl sarıldıklarını görünce bu bizi ister istemez taşımaya başladı. Tabi ki herkesin bir katkısını sunmasını da istiyoruz böyle bir etkinliğe.

Bu etkinlikler her yıl devam edecek mi?

Her yıl devam ettirmek istiyoruz. Ayrıca yıl içerisinde birkaç kere yapabiliriz, aylıkta yapabiliriz. Tabi okuyucularımızın da talep ettiği yazarlarla da görüşerek, Arnavutköy halkı ile birlikte yapacağız. Bende kendimi Arnavutköylü hissediyorum artık. Yani birlikte etkinliğimizi planlayacağız. Hangi yazarı istiyorlarsa belki bir anket yaparak ya da sözlü olarak sorucağız Arnavutköy halkının istediği yazarı getirerek söyleşisini yaptırmaya çalışacağız.

Yayıncılık hayatınız nasıl başladı?

Puslu Yayıncılık olarak 14 yıla yakın yayıncılık yapıyoruz. Ben 25 yıldır sektörün içinde varım. Daha sonra yayınevini kurdum. Yazar tarafımda var. Yazarlığım yayıncılıktan öncedir. Ama yayınevinde çok fazla kitabımı çıkarmadım şimdiye kadar üç tane basılan var daha sonra devam edeceğim. Bende yayın evinin bir yazarı olarak kendimi görüyorum. Ayrıca yayıncılık çok detaya girmeden birçok sorunları var. Yani sosyal ve kültürel anlamda insanlara hizmet gerçekten de misyonumuz. Bu özellikle öğrencilere bastığımız kitaplardan bellidir zaten. Dünya klasikleri, Türk klasiklerini basıyoruz özellikle gençlerin büyük ilgisi var ve çok uygun fiyata satmaya çalışıyoruz. Senenin bazı dönemlerinde okullarda bazı durumu iyi olmayan öğrencilere kitap bağışlarımızda oldu. Bundan sonrada bunu yapmak istiyoruz ama tabi yayıncılığın çok zor tarafları da var ülkemizde maalesef. Okuyucu veya yazarlarla çalıştığımız veya çalışan personelimizle ilgili sıkıntılarımızda oluyor dönem dönem. Bu kadar emek harcıyorsunuz bir bakıyorsunuz özellikle son dönemde birçok sektörde olduğu gibi sosyal medyanın yalan haberler ile ilgili yaşadığı sıkıntıları bizde yaşıyoruz. Birçok yayıncı da muzdarip. Biraz çıkar menfaat uyuşması olmayan kişilerle imaj anlamında saldırılar oluyor. Ben sadece okuyuculardan şunu bekliyorum hiçbir habere doğru olmadığı kanıtlanmamış belge, bilgiye dayalı olmayan haberlere inanmasınlar. Bizim yerimiz belli her şeyimiz belli. Bunla ilgili birçok yayıncı içinde diyorum sadece bizim için değil. Sosyal medya çok kötü kullanılıyor maalesef. İyi kullanıldığı zaman mükemmel bir şey, kötü kullanıldığı zaman dünyanın en kötü şeyi oluyor.  

Neden Puslu?

Biranda tak diye olmadı ama puslu kelimesini soy ismim Bulut olduğu için çok özdeştiriyorlar. Murat Puslu diyorlar onu da çok seviyorum. Puslu kelimesi bana biraz hayatın gerçeği gibi geliyor. Önünüzü görmezsiniz sisli bir şeyde yaşarsınız, insanı yaşatanda bu duygudur aslında. Yarın ne olacağını bilmez. En büyük umut insanın yaşamında budur. Bu kelime üzerinde bir şeyler yapmalıyım diye düşündüm. Puslu düş bahçesi diye bir şiir kitabım çıktı yayıncılıktan önce. Sonrada sektörün içindeyiz zaten yayıncılığa yavaş yavaş başladım. Puslu adı altında gerçekten okuyuculara iyi kitaplar sunmaya çalışalım diye düşündük. İlk zamanlar hatalarımız oldu tabi bazı yazarlarla çalıştık, istemediğimiz kalemini çok beğenmediğimiz yazarlarımız oldu. Onlarla yolumuzu ayırdık. 14 yıldır devam ediyoruz.

Röportaj: Zafer Kara – Arif Sapmaz